BOP, Ilımlı İslam’dan sonra Radikal İslam’ı sahneye koydu

BOP, Ilımlı İslam’dan sonra Radikal İslam’ı sahneye koydu

Ülkemizde ve bölgemizde yaşanan kaos tablosu bir tesadüf değildir. Planlı programlı bir sürecin sonucudur. Üstelik yaşadıklarımız bir sonuç değil; sonuca giden adımlardır.

Sonuç ise devletimizin ve milletimizin tahrip edilmesidir. İşte bu gelişmeler, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında gerçekleşmektedir. Zamanın Amerikan beyaz saray sözcüsü Rice yaptığı açıklamada, Türkiye'nin de içinde bulunduğu 22 İslam ülkesinin değiştirilip dönüştürüleceğini söylemişti.

İşte o tarihten sonra, adeta bombanın pimi çekilmiş ve adım adım coğrafyamız ateş topuna çevrilmiştir.

Afganistan'dan Suriye'ye kadar ülkeler yıkılmış; insanlar per perişan sersefil olmuşlardır. Bütün bunlar yaşanırken, sanki bu ateş ülkemize gelmeyecek gibi davranılmıştır.

Oysa bugün yaşananlar adeta toplum mühendisliği marifetiyle bizzat siyasiler tarafından örülmüştür.

İşgalin mimarı ABD’nin BOP eşbaşkanlığı görevini icra edenler, bir gün bumerang misali oyunun ülkemizin de başına bir çorap öreceğini acaba göremedi mi?

Komşularımıza karşı düşmanca davranılırken,

Muhalefet adı altında işgalci güçlere lojistik destek sağlanırken,

İçe dönük açılım politikası ile millet bütünlüğü tahrip edilirken,

Açık kapı politikası adı altında sınır kapılarımız sorgusuz sualsiz açılırken,

Hep bu günlerin alt yapısı oluşturulmadı mı?

Ez cümle yaşanan bu kaos ortamı AKP'nin dış politikasının ürünüdür.

Hükümetin uyguladığı dini istismar politikası ile İslam dünyasını kuşatan fitnelere çanak tutulmuştur.

Ilımlı İslam ve selefi akımlar, radikal İslam - tekfirci İslam desteklenmiştir. Son günlerde ülkemizin gündemine giren Işid (Daeş) gibi oluşumlar da selefi anlayışın eseridir.

Bütün bu politikaların neticesinde Türk milletinin dini ve milli bütünlüğü bozulmuştur.

Son bir yıldan beri Prof. Dr. Haydar Baş beyin mihmandarlığında il, ilçe, belde ve köylerde dağ demeden taş demeden ülkemizin dört bir yanında halkla buluşan ekipler birebir ikazda bulundu.

İslam dünyasını kuşatan fitneler hakkında bilgi verildi ve tevhidin merkezi olan Ehl-i Beyt yeniden tanıtıldı.

Milletin gafleti devam ettiği takdirde, varlığımız ciddi tehdit ve tehlike altında olacaktır.

Sorun da bellidir, çözüm de bellidir.