Saf ses Odyometri

Saf ses Odyometri

Saf Ses Odyometri
Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu

Saf ses odyometri (pure tone audiometry) ,bireylerin işitmesinin değerlendirilmesinde saf seslerin kullanılması temeline dayanan standart davranışsal testlerden biridir . Odyometreler klinisyene uyarının tipini , frekansını, şiddetini ve hangi yolla verileceğini (tranducer) seçmesine yönelik fırsatlar tanır.

Digital Odyometre

İşitme testlerinin güvenilir şeklinde yapılabilmesi için üç önemli faktör vardır. Birincisi, ölçümü gerçekleştirecek odyoloji alanında formal eğitim almış bir uzmanın gerekliliğidir. İkincisi , ölçüm cihazlarının (odyometre, serbest alan odyometrisi vb.) kalibrasyon standartlarının konulmasıdır. Üçüncü faktör ise test ortamlarıdır. Akustik olarak ölçüm standartlarına uymayan ortamlardan yapılan işitme değerlendirme sonuçları güvenilir değildir. Bunun için standart sessiz odalar ve uygun akustik özellikleri olan . reverberation kat sayı ölçüme en gel olmayan odalar kullanılmalıdır.

Periferik işitmenin değerlendirilmesi amacıyla kullanılan ve saf ses üreten ses jeneratörlerine odyometri adı verilir. Standart odyometreler 125-8000 Hz arasındaki frekanslarda ölçüm yapılmasına olanak sağlarken 8000-18000 arasındaki yüksek frekansların değerlendirilmesinde yüksek frekans (multifrekans) odyometreler kullanılmaktadır.

Odyolojik tanıda kullanılan odyometreler günümüzde ISO-1969 standartlarına göre işitme düzeyi (HEARİNG Level-HL) dikkate alınarak kalibre edilmiştir. odyometrelerin kalibrasyonunda daha önceden kullanılan db SPL (sound pressure level) yerine. İnsan kulağı tarafından farklı frekanslarda değişik değerlerde algılanan en düşük ses şiddeti olan db HL (HEARİNG LEVEL) kabul edilmiş ve odyometrik sıfır kavramı kullanılmaya başlamıştır. Günümüzde odyometrelerin kalıbrasyonu odyometrik sıfır kalibrasyon faktörleri dikkate alınarak yapılmaktadır.

Odyogram (Audiogram): Odyometreler aracılığıyla belirlenen işitme eşiklerinin kaydedildiği grafiklere odyogram denir.
Yatay eksende ölçüm yapılan frekansların, dikey eksende ölçüm yapılan şiddet seviyelerinin bulunduğu, hava yolu ve kemik yolu işitme eşiklerinin üzerinde işaretlendiği standardize edilmiş grafik görüntüdür.

Rutin odyogramlar 125-8000 Hz arasındaki hava ve kemik yolu işitme eşiklerinin gösterilmesinde kullanılır. Saf ses ortalaması-sso 500, 1000, 2000 Hz’deki işitme eşiklerinin ortalaması hesaplanarak elde edilir.

Hastadan elde edilen işitme ölçüm sonuçlarının bir grafik halinde gösterilmesine “odyogram” denir.

Grafik Odyogramda Kullanılan Semboller

Sağ kulak hava yolu eşiği kırmızı renkli: O
Sağ kulak kemik yolu eşiği: <-<-<Sol kulak hava yolu eşiği mavi renkli; X
Sol kulak kemik yolu eşiği mavi renkli >
Maskelenmiş Sağ Kulak H.Y. Eşiği; 
Maskelenmiş Sol Kulak H.Y. Eşiği; 
Maskelenmiş Sağ Kulak K.Y. Eşiği; [
Maskelenmiş Sol Kulak K.Y. Eşiği; ]
Sembolleri ile odyograma işaretlenir.

Hava Yolu İşitme Ölçümü
Dış kulak yolundan kulaklıklar aracılığı ile verilen saf seslerle hastanın duyabildiği eşik seviyesinin belirlenmesi, rutin konvansiyonel ölçümlerde genel olarak 125-8000 Hz arası değerlendirilir. Subjektif bir veri olması nedeniyle hastanın test ile ilgili olarak detaylı bilgilendirilmesi önemlidir. Teste algılanması en kolay olan 1000 hz den başlanıp yüksek frekanslara doğru ölçümün sürdürülmesi daha sonra da 500 hz ve daha alçak frekanslara doğru testin uygulanması tercih edilen yöntemdir.

İşitme kaybı dereceleri Saf Ses Ortalaması (dB) İşitme Kaybı Derecesi
0-15 dB Normal işitme
16-40dB Çok hafif derecede işitme kaybı
41-55dB Hafif derecede işitme kaybı
56-70dB Orta derecede işitme kaybı
71-90dB İleri derecede işitme kaybı
91dB ve üzeri Çok ileri derecede işitme kaybı

İlk uygulama kulaklıkların düzgün yerleştirilmesidir. Hava yolu işitme eşiklerinin ölçülmesinde en kritik nokta kulaklar arasındaki ses geçişlerinin kontrolüdür.(interaural atteniation). Kulağa 40 db.lik şiddetten sonra verilen ses hava yolu veya kafatası kemik titreşimleri yoluyla karşı taraftaki koklea’yı uyarmaktadır. Sonuç elde etmemek için test edilmeyen kulağın uygun uyarı ve yöntemlerle maskelenmesi gerekir.

Kemik yolu işitme ölçümü
kokleanın ikinci uyarı yolu kemik yolu titreşimleri ile sağlanır. işitsel uyarıyı tüm akustik özellikleri ile taşıması hava yolu iletimi kadar mükemmel olmasa da odyolojik tanı için son derece önemli bir değerlendirme kriteridir. kemik iletimi auricula’nın arkasındaki mastoid çıkıntı (procesus mastoideus) üzerine yerleştirilen özel tasarımlı ve kalibre edilmiş vibratör aracılığıyla ile sağlanır.

Kemik yolu ölçümü 250-6000 hz arasında gerçekleştirilir. Kemik yolu değerlendirilmeleri sensörinöral sistem, hava yolu ise iletim ve sensörinöral sistemi içine alan total sistem hakkında bilgi verir. Ölçümlerde elde edilen hava ve kemik yolu değerlendirilmeleri arası benzerlik ve farklar işitme kayıplarının tanısında belirleyici kriterleri oluşturur.

Bu nedenle kemik yolu ölçümlerde mutlaka maskeleme yapılmalıdır. Farklı frekanslarda (özellikle alçak freknaslarda) titreşim uyarısı ses uyarısının önüne geçer. Bazı durumlarda test titreşim uyarısının olabileceği hastaya bildirilmeli ve bu uyarıya cevap vermemesi söylenmelidir. Odyometrik weber orta kulak patolojileri, hasta kulağın kemik yolu işitme hassasiyetini arttırır. Orta hattan yapılan kemik yolu uyarıları bu nedenle işitmesi az olan kulaktan daha fazla algılanır. Weber’in lateralize olduğu bu bulgu patolojinin ayırıcı tanısı konusunda güvenilir bilgi sağlar. Sensörinöral işitme kayıplarında weber lateralizasyonu orta kulak patolojilerinin aksine daha iyi duyan taraftadır.

MASKELEME
iki kulak arasındaki işitme eşikleri farkı 40 db veye daha fazla ise elde edilen işitme eşikleri daha az işiten kulak için güvenilir değildir. Maske uyarısı olarak white noise (beyaz gürültü) ve narrow band (dar bant) en çok tercih edilen maske uyaranlarıdır. Etkili maske düzeyi maske görültüsünün özelliğine bağlı olarak 35-45 db kadardır. Maskelemede dikkat edilmesi gereken en önemli nokta , aşırı maske yükleyip test edilen kulağın eşiklerinin olumsuz etkilemesine neden olmamaktır.

Kişilerin normal ortamlarda sesleri ve konuşulanları anlamada hiçbir kısıtlamanın olmadığı çocuklarda dil gelişiminin engellenmediği işitme seviyesi normal işitme olarak kabul edilmiştir.
İnsan kulağının duyabildiği frekans sınır içerisinde günlük yaşamda en çok karşılaşılan ses aralığı ve konuşma seslerinin en yoğun olduğu bölge işitme kayıplarının hesaplanmasında birinci derecede önemlidir. Speech banana (konuşma muzu) adı verilen alanda, günlük yaşamdaki akustik uyaranlar farklı şiddet ve frekanslarda yer almaktadır.

resim

İşitme kayıplarının patololijiye göre sınıflandırılması
İletim tipi işitme kayıpları:

Dış kulak yolu, kulak zarı ve orta kulak sisteminde ses iletimini engelleyen patolojilerin ortaya çıkardığı işitme kayıplarıdır.
Hava yolu işitme eşikleri normal sınırın altında, kemik yolu işitme eşikleri ise normal işitme seviyesindedir.

resim

Sensörinönal işitme kayıpları:
İşitme eşikleri normal sınırlarda olmayıp , hava ve kemik yolları arasında fark yoktur. Sadece koklear patolojilerden kaynaklananlar nöral , her ikisinin birlikte etkilendiği patolojikler ise sensörinöral olarak adlandırılır.

resim

Mikst tip işitme kayıpları:
İletim ve sensörinöral işitme kayıplarının birlikte görüldüğü kayıplardır. Odyolojik ölçümlerde hava ve kemik iletimi arasında açıklık vardır, ancak kemik yolu eşikleri de normal değerlerin altındadır.

resim

Santral işitme kaybı:
beyin sapındaki işitsel kortekse kadar olan bölgedeki nöral patolojilere bağlı olarak ortaya çıkan kayıplardr. Kortikal fonksiyonları ölçen ileri ayırıcı tanı testleri de gereklidir.

Fonksiyonel (non-organik) işitme kayıpları:
Organik kökenli psöudohypoacusia olarak da adlandırılan işitme kayıplarıdır. İki türlü vardır. Birincisi psikolojik kökenli olan hastanın işitmediğine kendisinin de inanmasıdır. Odyolojik değerlendirme ile birlikte psikolojik değerlendirme de gereklidir. Diğer türü ise, hastanın çıkar sağlama amacıyla kendisini işitme kayıplı olarak yansıtmasıdır.

Gerek yapılan testlerin sağlaması gerekse işitme kayıplı kişinin iletişim fonksiyonlarını değerlendirmek için konuşma testlerinin yapılması da gerekir. Saf ses odyometrisinin ikinci boyutu olan bu uygulamada , odyometrelerin konuşma testlerine göre düzenlenmiş teknik özellikler kullanılır. Konuşmayı alma eşiği (speech reception thereshold-spt) ve konuşmayı ayırt etme (speech discrimination-sd) testleri. Saf ses odyometrisinin içinde yer alması gereken uygulamalardır.

Kaynaklar:
Temel Odyoloji, Editör:Erol Belgin ve Sanem Şahlı, Güven Kitabevi, 2014.

Sorular

1) Saf ses ortalaması hangi işitme eşiklerinin ortalaması hesaplanarak elde edilir? (5 puan)

A)125-250-500 Hz

B)500-1000-2000 Hz

C)500-2000-4000 Hz

D)1000-2000-3000 Hz