İç kulak hastalıkları ve Rejeneratif tıp

İç kulak hastalıkları ve Rejeneratif tıp

İç Kulak Hastalıkları ve Rejeneratif Tıp

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu

İşitme kaybı büyük bir sağlık sorunu olarak dünyanın gündemindedir. Endüstriyel memleketlerde işitme kaybı toplumun %5 den daha fazladır.

İşitme kaybı, ABD'de 1000 doğumdan birisinde, bir veya iki kulakta ağır işitma kaybı; 2 ila 3 yenidoğanda ise kısmi işitme kaybı vardır. Yaş ile birlikte her 10 Amerikalıdan birinde, işitme bozukluğu meydana gelmektedir.  2030 yılına kadar sadece ABD'de 60 milyon kişinin işitme kaybına uğraması beklenmektedir.

Rejeneratif tıp fonksiyonlarını kaybeden doku ve organların yeniden kendi işlevine kavuşturulmasını teminine yönelik işlemlerdir. Söz konusu fonksiyon kaybı doğuştan olabileceği gibi yaşa bağlı veya hastalıklardan da kaynaklanabilir.

Rejenaratif tıp immunoloji, hücre biyolojisi, molekuler biyoloji, kimya, doku ve biyomateryal mühendisliği ve klinik bilimlerinin multidisipliner bir dalıdır.

Rejeneratif tıp özellikle kök hücre ile ilgili gelişmelerden sonra gelişme kaydetmiştir.

Kök hücre saçımızın uzamasından kan hücrelerimizin ortaya çıkmasına, yaralarımızın iyileşmesinden kemiklerimizin oluşumuna kadar bütün yapılanmalarda görev alır.

Kök hücreler canlı vücudunda bulunurlar, kendini yenileyebilirler, ihtiyaca göre farklılaşarak diğer doku hücrelerine (kemik, kıkırdak, kas, yağ gibi) dönüşebilirler. Aynı zamanda tek bir hücreden birden fazla hücre serisine farklılaşabilme yeteneğine sahiptirler. Kök hücreler embriyonik, pluripotent ve multipotent gruplara ayrılırlar.

 

Rejenaratif tedavi sürecinde ya bir uyarı sonucu kök hücreler uyarılır veya bir vericiden elde edilen kök hücreler laboratuvar koşullarında çoğaltılıp hastaya nakledilir. Bazen de doku mühendisliğinin de katkıları ile 3 boyutlu doku nakledilir.

Koklear saçlı hücrelerinin ya da bunları innerve eden spiral ganglion nöronlarının hasarı sensörinöral işitme kayıplarının sık görülen sebebidir.

İç kulakta yaklaşık 16.000 koklear tüylü hücre bulunmaktadır. Bunlar iç tüylü hücreler (İTH) ve dış tüylü hücreler (DTH) olmak üzere iki gruptur. Tüylü hücrelerin % 80 ini DTH ler (12.500 hücre),  % 20 sini  İTH ler (3.500 hücre) oluşturur.

Tüylü hücreler, mekanik ve kimyasal uyaranlara karşı duyarlıdır. Akustik aşırı uyarılma, kemoterapi, aminoglikozid ilaç yan etkileri, yaşlanma ve gürültülü ortamlar işitme bozulmasına yol açarlar. Bu kalıcılı işitme kaybının ana nedeni koklear tüylü hücrelerinin yok olmasıdır.

İşitme kaybı olan bir kişi, dijital işitme cihazları tarafından sağlanan ses amplifikasyonundan yararlanabilir. Bu cihazlar, kullanıcının yanıt vermesi için saç hücrelerinin fonksiyonel kalmasını teşvik etmek için en az duyarlı olduğu frekansları yükseltmek üzere programlanmıştır.

Saç hücrelerinin çoğunu veya tamamını kaybetmiş olan kişiler koklear implanttan fayda görebilir. Hasar gören koklear saç hücreleri, bir elektrot ilavesi ile fonksiyonel olarak baypas edilir. Dizi dar frekans aralığına yanıt vermek üzere ayarlanmış nöronların aksiyon potansiyellerini harekete geçiren scala tympani'ye dönüşür.

Son tıbbi gelişmeler ışığında koklear fonksiyon kaybının tedavi edilmesinin yolu hasarlı saç hücrelerinin yeni hücrelerle değiştirmektir. Bu konuda literatürde çok sayıda çalışma mevcuttur. Yamanaka'nın nobel ödülü aldığı hayvan deneyinde indüklenmiş pluripoent kök hücre nakli gerçekleştirerek 20 dB civarında bir kazanç elde etmiştir. Ancak bu hücrelerin mutasyona uğraması aşılması gereken önemli bir sorundur.

Dünyada kök hücre alanındaki bu arayış kulak burun boğaz sahasında da ümit veren deneysel çalışmaları tetiklemektedir. Özellikle sensorinöral hastalıkların tedavisinde, fasiyal sinir harabiyetinde ve trakeal hastalıklarda araştırmalar ve hayvan deney çalışmaları devam etmektedir.