Prof. Dr. Haydar Baş: Milletin Adamı, İnsanlığın Kazanımı

Prof. Dr. Haydar Baş: Milletin Adamı, İnsanlığın Kazanımı

Prof. Dr. Haydar Baş: Milletin Adamı, İnsanlığın Kazanımı

“Bize cumhurbaşkanlığını da vereceklerdi, ama şerefimizden, dinimizden, vatanımızdan vazgeçmemiz gerekiyordu. Vallahi de billahi de kabul etmedim!”
Yıl 1995… Soğuk Savaş’ın sona erdiği, Türkiye’nin yeni bir jeopolitik hamle alanına dönüştüğü günler…
Amerikan Büyükelçisi, Prof. Dr. Haydar Baş’ın kapısını çalar. Teklif açıktır: “Sizi destekleyelim, iktidar olun. Ama karşılığında bize uyun.”
Haydar Baş ne der?
“Ben bu milletin adamıyım, sizin uşağınız olmam!”
Bu cevabın bedeli ağırdı, ama onur büyüktü.
Bugün hâlâ bu duruşun onuru, gökyüzüne kazınmış bir hakikat gibidir.

Bir Model: Türkiye’den Duma’ya

Haydar Baş sadece bir lider değildi; aynı zamanda bir ekonomi teorisyeni, bir medeniyet mühendisi, bir milli şahsiyetti.
2005 yılında kaleme aldığı Milli Ekonomi Modeli, sadece Türkiye’ye değil, tüm insanlığa sunduğu bir kurtuluş reçetesiydi.

Bu model, 27 Şubat 2013’te Rusya Devlet Duması’nda, yüzlerce milletvekili ve akademisyenin huzurunda sunuldu.
Ve orada, dünya ilk kez bir Türk bilim insanından; tüketim odaklı üretim, vatandaşlık maaşı, faizsiz borçsuz kalkınma, devletin para basma yetkisi gibi kavramları bir sistem içinde duydu.

Bugün Rusya'nın ve başka ülkelerin uygulamaya başladığı bazı sosyal devlet politikalarının temelinde, bu modelin izleri vardır.
Ama nedense kendi ülkesinde, hâlâ bu modeli anlamakta gecikenler var…

Tiyatro Sahnesi: Kimin Senaryosu?

2015 yılında Prof. Dr. Haydar Baş bir konuşma yapar.
Açık ve net söyler:

“AKP, MHP ve HDP el altından birleşip Türkiye’yi bölecek. CHP ise göstermelik muhalefet yapacak. Bu bir tiyatro. Ve ben bu oyunun iç yüzünü biliyorum!”

O gün “abartılı” bulunan bu sözler, bugün çıplak bir gerçek olarak önümüzde duruyor.
Milletin değerleriyle değil, ecnebi aklıyla siyaset yapanlar, memleketi tarihî bir viraja soktu.
Ama Haydar Baş ne dedi?

“Bakalım kim haklı çıkacak, bakalım kim batacak... Hodri meydan!”

Tarih Yazacak Olanlar

Prof. Dr. Haydar Baş, sadece geçmişin değil, geleceğin de adamıydı.
Kendisine ABD’den iş birliği teklif edilen bir ortamda, iktidarı değil istikameti, makamı değil milleti, menfaati değil hakikati tercih etti.
Bugün o teklifi reddedenler ile kabul edenler arasındaki fark; birinin tarihe onurla, diğerinin ise vesayetle yazılmasıdır.

Son Söz:

Haydar Baş Hoca, sadece Türkiye için değil, dünya için bir kazanımdır.
Ne dediyse çıktı.
Ne gösterdiyse yaşandı.
Ama onu anlamayanlar değil, onunla yürüyenler kazanacak.

Çünkü onun dediği gibi:

“Benim dışımda Türkiye’de değil, dünyada kurtuluş yok. Bunu ben değil, bilim adamları söylüyor.”